Bir gün sultan,sohbetinden çok hoşlandığı‚Brahman Rahibi’ni huzuruna çağırtıp bulduğu 64 karelik bir zeka oyunu için din adamına bir ödül vermek istemiş.
Dünyevi arzular içerisinde olmayan rahip,hükümdara bir ders vermek niyetinde olduğu için :
„Peki efendimiz,madem ısrar ediyorsunuz o halde dileğimi söyleyeyim. Bakın,oyunda 64 kare var.Ben sizden oyun tahtasının birinci karesi için bir tane,ikinci karesi için iki tane,üçüncü karesi için dört tane buğday istiyorum.Ve sonra gelen kare içinse,bir önceki karenin iki katı kadar buğday tanesi istiyorum (1+2+4+8+16+32…).“
Hükümdar,rahibin istediğini basit bularak gülmüş : „Ben senden daha zor birşey istemeni beklerdim.Oysa senin arzunu yerine getirmek çok kolay !“ demiş.
Verilen yetkiyle ,doğruca buğday ambarına giden rahibin isteği karşısında,silo sorumlusu paniğe kapılarak,sultanın huzuruna koşmuş: „Efendimiz ben bu yükün altından kalkamam !“ Sultanın zihni de hayli karışmış.
Neden mi ?
Çünkü ortaya çıkan rakam ve asırlar sonra,bu olayı araştıranların bulduğu matematiksel sonuç aynen şöyle : 18.446.744.073.709.551.615 Yani 18 kentrilyon 446 katrilyon 744 trilyon 73 milyar 709 milyon 551 bin 615 adet buğday tanesi !
VI.yy’da İran’a,VII.yy’da Araplara ve tüm dünyaya yayılan satranç her çağda sevilerek oynanmaya devam ediyor.
Altmışdört karenin buğday hikayesini ele alan bilimadamları,ortak kanıya varmış.
Diyorlar ki :
„ Dünyamızdaki kıtaların toplamının her bir zerresine bile buğday eksek ; açıklanan rakamdaki buğday tanesine ulaşmamız imkansız ! Bunun için toplam kıtaların yüzölçümünün tam yetmiş altı katı kadar toprağa sahip olmamız gerekir…“
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder